Sunday, October 29, 2006

LONDRA KONSOLOSLUGUNDAKI ZIRVALIKLAR

Evvelki ay Londra'daki Turk konsolosluguna pasaportumun gecerlilik suresini uzatmak icin gittim. Her Turk kamu kurulusunda rahatlikla gorulebilecegi uzere, kapinin onunde kuyruk vardi. Disarida yaklasik yarim saat bekledikten sonra, kapidaki hoparlorden iceriye uc kisinin girebilecegi anons edildi. Iceriye girdigimde kucucuk bir salon ile karsilastim - aslinda salon bile denemez ya! Bu kucucuk yere bile 6-7 tane gise sigdirmayi basarmislar.

Once danismaya gidip sira numarasi aldim, ardindan ilgili gisenin onunde beklemeye basladim. Yine yaklasik yarim saat bekledikten sonra sira geldi. Gisedeki memur pasaportumu alip soyle bir baktiktan sonra bana askerligimi yapip yapmadigimi sordu. Yaptigimi soyleyince adam demez mi "terhis belgesinin asli lazim." Belgenin asli olmadan pasaportumu uzatmiyorlarmis. Yahu kardesim, uzatmanin benim askerligim ile ne ilgisi var? Pasaportumu uzatinca illa askerlikten kacmis mi olacagim?

Tabii suc bende. Londra'da benden askerlik belgesini istese istese Turk konsoloslugu ister. Bunun uzerine belgelerimi Turkiye'den getirttim. Ikinci hafta, bu defa olacak umudu ile konsolosluga gittim. Kapida yine upuzun bir kuyruk vardi. Yaklasik 45 dakika bekledikten sonra iceriye girip yine danismaya gittim. Danismadaki adam beni bu defa baska bir giseye gonderdi. Oradaki kadin pasaportumu alip baktiginda, bana soyle demez mi: "Sizin vizeniz ogrenci vizesi, bize egitim musavirliginden ogrenci oldugunuza dair belge getirmeniz lazim." Kan beynime cikmis bir ... Egitim musavirligine gidip gerekli belgeyi aldik, ama ogrenci vizesi almis oldugum icin pasaportumu ancak 1 senelik uzatmama izin veriyorlarmis. Yani seneye gene gidip pasaportumuzu uzatmamiz gerekecek. Isin sinir bozucu olan tarafi, benimle ayni durumda olup daha once konsolosluga giden arkadaslarimin basina boyle bir sey gelmemis olmasi. Artik sansiniza o gun karsiniza hangi memur gelirse, onun kafasina gore isiniz oluyor.

Ertesi gunu konsolosluga gittigimde kapinin onunde kuyruk yoktu. "Bugun bunlar calismiyor mu yoksa?" diye icime bir korku dustu. Bana dogru gelmekte olan ve gorunuslerinden Turk olduklari anlasilan kisilerden konsoloslugun acik oldugunu ogrendim. Kuyruk olmadigindan iceriye girip isimi bitirdim. Fakat pasaportumu almak icin saat 1 ile 1:30 arasi gelmemi soylediler. O saatte gelip kapida bekledik ve pasaportu ancak oyle alabildik.

Ha, bu arada Londra'daki konsoloslugumuz muthis bir kamu hizmeti gerceklestirmis. Kapinin yanina astiklari yazidan ogrendim; artik noterlik islemleri icin online basvuru yapilabiliyormus. Kapiya isim yazip birakmaya gerek kalmamis. Ulan burada bile noter tasdiki istiyorlar! Tabii harci da var. Bunun yaninda, ustun nitelikli konsoloslugumuz ancak saat 9 ile 13 arasi calisiyor. Geri kalan saatlerde ne yaptiklari ise mechul. Isinizi saat 1'e kadar yaptirdiniz yaptirdiniz, yoksa ertesi gunu geleceksiniz.

Peki cozum ne? Daha once baska bir yerde daha yazmistim, devlet derhal buyuk capta kuculecek. Sadece yurt icinde degil, yurt disindaki temsilciliklerde de bu gerceklesecek. Gereksiz yere yer isgal edip sorun cikartan bir suru gizli issiz hemen isten atilacak. Butun bunlar yapilirken kimseye kulak asilmayacak.

Isin benim acimdan matrak olan tarafi, ikinci hafta binanin onunde sirada beklerken neredeyse iki senedir gormedigim bir kisiyi gordum. Cok once, Turkiye'de iken soz konusu sahisa fena bir kazik atmistim; kendisi benden uzun suredir bunun acisini cikartmak istiyordu. Londra'da oldugunu biliyordum, ama karsilasacagimi tahmin etmiyordum. Ilginctir, sirada bana oldukca yakin durmasina ragmen, hatta ben binadan cikarken az kalsin carpisacak olmamiza ragmen beni gormedi. Tabii, ben de askerlikte ogrendigim uzere "hedef kuculttum". Orada bulundugum sure boyunca varligimi ruhu bile duymadi. Sonradan ogrendigime gore, kendisi o gunu beni konsoloslukta goremeyip elinden kacirdigi icin bayagi sinirlenmis. Aksi durumda, bu kamu kurulusu basima olmadik is acacakti.

No comments: