Tuesday, August 21, 2007


YALAN

Daha önceden yaptığı gibi, Gaykedi beyaz yalanlar ile ilgili olarak bana pas atınca, aşağıdakileri yazıverdim. Mesele, hangi durumlarda beyaz yalan söylediğimiz.

Şimdi garip gelecek, ama ben beyaz yalan söyleyemem. Aslında böyle yalanları gerektiren durumlarda hiçbir şey söylemem. Bunun için rol yapmam gerekir, ondan da muhakkak sıkılırım. Bunun için motivasyon lazım. O yüzden sessiz kalmayı tercih ederim. Eğer fikrim sorulursa, gülümseyerek kısaca “evet” der ve başımla onaylarım. O evet’i de sadece bana yeniden bir şey sorulmasın diye yaparım. Bilmem neden, ama beyaz yalanı gerektiren durumlardan her zaman için sıkılmışımdır.

En son söylediğim önemli bir yalan – tabii ki “beyaz” değil – 2.5 sene kadar önce idi. Beni çok kızdıran nadir insanlardan birine söylemiştim. O da söylediğim kişinin başına fena iş açtı. Hâlâ acısını çıkarmak için beni arıyor. Londra’da Türk konsolosluğunda sırada beklerken tesadüfen o da oradaydı, ama şansıma beni görmedi. Eh, ne de olsa kötüye bir şey olmaz. :))

Esasında menfaat gerektiren durumlarda yalan söylemekten ziyade, olayları çarpıtmak ve ortalığı karıştırmak söz konusu kişi için çok daha faydalıdır. Zira yalanın temelinde bir şey yoktur, yani dayanaksızdır. O yüzden durumu korumak için tekrar yalan söylemek gerekir ki, o zaman da bu işin sonu gelmez. Halbuki çarpıtma olan bir şey üzerine yapılır. Olmayan şeyi çarpıtamazsınız. Diğer bir deyişle, bir yalan uydurup onu çarpıtmak mümkün değildir. Bu sebeple ancak gerçekler çarpıtılabilir – tıpkı politikacıların yaptığı gibi.

Şimdi “olayları çarpıtmak da aslında bir nevi yalan söylemek sayılmaz mı?” diye sorulursa, derim ki, yalan, olmayan bir şeyi olmuş gibi göstermek demektir; çarpıtmak ise gerçeği olduğundan farklı göstermektir. Birine “bu perdenin arkasında Porsche marka bir araba var,” dedikten sonra o kişi perdeyi kaldırdığında ardından bir şey çıkmazsa, bu bir yalandır. Eğer üzerinde Porsche yazan oyuncak bir araba çıkarsa, bu bir çarpıtmadır.

Bu aralar Machavelli’nin Prens’ini okuyorum da, o yüzden yukarıdaki gibi yazdım. Etki altında kaldık tabii …

1 comment:

gaykedi said...

pehh olmamış, otur, sıfır veriyorum sana :)

şu yalanda çarpıtma teknolojisini sevdim...Machavelli ile de iyi denk gelmiş hani :)