Tuesday, August 21, 2007


OKUMA LİSTESİ

Bijou kitap listesinden bahsedince, “bu sıcak yaz ayında paracıklarımızı hangi kayda değer şeylere – bana göre elbet – harcayabiliriz?” diyerekten aşağıdaki kısa okuma listesini yazdım:

Osmanlı Kültürü ve Gündelik Yaşam – Suraiya Faroqhi (Tarih Vakfı Yurt Yayınları)

Osmanlıların zaman, mekân ve güzellik kavramları, yemek ve sohbet kültürleri, iletişim ağları üzerine …

(…) Bu aşk simgeleri, bir kese içindeki küçük eşyalardan oluşan bir koleksiyondur; eşyalardan her biri bir aşk ilanını simgelemektedir. İlki bir incidir ve “Sen güzeller arasındaki incisin” anlamına gelir. Bir karanfilin söylemek istediği şudur: “Sen bir karanfilsin, ama geçip gidiyorsun, sen bir gül goncasısın, ama seni saklamak mümkün değil, seni ne zamandan beri seviyorum, ama senin bundan haberin yok.” Bir saç teli “Sen benim başımın tacısın” anlamına gelmektedir. Üzüm ise (herhalde siyah üzüm olacak) aynı bugün olduğu gibi “iki gözüm” anlamını taşıyor. Bir parça altın telin anlamı ise “Ölüyorum, hemen gel.” Mektubun altına eklenen bir miktar biber de “Bize doğru dürüst bir haber gönder!” demeye gelir.

Osmanlı-Türkiye İktisadî Tarihi: 1500-1914 – Şevket Pamuk (İletişim Yayınları)

“Ecdadımız ekonomide ne haltlar yemiş?” diyenler için. Osmanlı’nın ekonomik çöküşünün nedenleri için basit bir dille ve kolay okunabilir şekilde yazılmış iyi bir başlangıç kitabı. Şevket amcam da Orhan Pamuk’un Boğaziçi Üniversitesi’nde profesör olan kardeşi.

Merkezî devletin tarımsal artığın daha büyük bir bölümüne doğrudan el koyma çabalarının ikinci ve uzun dönemde daha önemli sonucu ise, dirlik düzeninin ya da tımar sisteminin gerilemesi ve iltizam düzeninin tarımsal kesime yayılması olmuştur.

Osmanlı Gerçeği – Erdoğan Aydın (Cumhuriyet Kitapları)

Osmanlı üzerine eleştirel bir okuma yapmak isteyenler için … Önsöz’den:

Özetle Osmanlılık, kendi halkına yabancılaşmış devşirme ve despotik bir devlet geleneği olduğundan, onu savunarak halktan ve demokrasiden yana olmak mümkün değildir. Dolayısıyla, Osmanlı’yla özdeşleştiğimiz oranda, hukuk devleti ve demokratik bir toplum hâline gelmemiz daha da olanaksızlaşacaktır.

Wittgenstein’ın Maşası – D. Edmonds ve J. Edinow (YKY)

20. yüzyılın iki önemli filozofu (eşcinsel) Ludwig von Wittgenstein ile (kibirli) Karl Popper arasında Cambridge Üniversitesi’nde yaşanan ünlü – Wittgenstein’ın Popper’e salladığı söylenen – “maşalı” tartışmanın hikayesi. Yardımcı oyuncu rolünde de İngiliz filozof Bertrand Russell var.

Wittgenstein, “Beni yanlış anladın Russell. Zaten beni hep yanlış anlarsın,” diyor. “Yanlış” derken ş’yi vurguluyor ve “Russell”ı da “HRussell” gibi söylüyor. Russell, “Zaten her şeyi birbirine karıştırıyorsun Wittgenstein. Hep karıştırırsın zaten,” diyor.

Türkiye’de Devlet ve Sınıflar – Çağlar Keyder (İletişim Yayınları)

Osmanlı’nın son dönemlerinden alıp 1980’lerin başına kadar geliyor kitap. Taa master yaparken sınıfa anlatmak için okumuştum. Benim favorilerimden ...

19. yüzyıldan beri bütün reformcuların sarıldıkları amaç, Batı normlarına uygun modern bir toplumun yaratılmasıydı. Toplumsal bağlamda bu proje, dar gruplara yönelik bağlılıkların kökünün kazınarak, bunun yerine yalnız, ama rasyonel bireyleri bir arada tutma işlevi görecek bir gesellschaft’ın oluşturulması demekti. Demek ki, hedef, kendi başına din değil, İslâmiyet’ten kaynaklandığı ve meşruluklarını İslâmiyet’in düsturlarından aldığı iddia edilen gelenekler, âdetler ve gündelik davranışı yöneten kurallardı.

Sosyoloji Notları ve Konferansları – Cemil Meriç (İletişim yayınları)

Meriç’in kızının 65-75 yılları arasında derslerde tuttuğu notlardan ve konferans notlarından oluşuyor. Bazen bir cümle ile bütün olup bitenleri özetliyor Meriç. İşte bir tanesi:

Anti-tezini aramayan, onunla görüşmeyen, hatta onu kuvvetlendirmeye çalışmayan düşünce mağlubiyete mahkûmdur.

Son olarak da Jorge Luis Borges'dan iki kısa hikaye kitabı:

Alçaklığın Evrensel Tarihi (En sevdiğim hikaye “Yaya Kalan Büyücü”)

Brodie Raporu (Burada favorim “Araya Giren”)

Bunlara Amerikalı ünlü korku yazarı H. P. Lovecraft’ın Dost Yayınları’ndan çıkan üç ciltlik külliyatı da eklenebilir.

Valla aklınızda bu tarz bir okuma listesi varsa siz de yazın derim. Bazen insanın aklına hiç gelmemiş, ilginç kitaplar çıkabiliyor.

22 comments:

Anonymous said...

Çağlar Keyder'i okumuştum. "Dünya sistemleri yaklaşımıyla" tarihsel analiz yapan yegane kitap. Gerçi bu yöntemi Pamuk'un da kullandığı söyleniyor ama bilemiyorum. Zaten onun ele aldığı tarihsel dönem Osmanlı'nın üretim biçiminin klasikleştiği dönem ve sonrası.

Yalnız şu Wittgenstein'ın Maşası'nı bayağı merak ettim şimdi. Nedir acep yahu? Okumassam çatlarım, en azından kitapçıya gidip bir karıştıracağım.

Anonymous said...

Ben de en çok Wittgenstein'in Maşası'nı merak ettim! Tez zamanda alına!!!

Borges'in hikayelerini ben de aldım!

Erwin Schrödinger'in Yaşam Nedir adlı kitabının başlangıç bölümünde yazılan cümle ile bitiriyorum sözümü:

Homo liber nulla de re minus quam de morte cogitat; et ejus sapientia non mortis sed vitae meditatio est. ( Spinoza'nın Ethics adlı eserinden)

( o özgür kişi ki ölümden daha az düşündüğü hiçbir şey yoktur; aklı ölüme değil yaşama aracılık eder.)

Kadehimi kitapların ve aklın ve özgürlüğün şerefine kaldırıyorum!

Özge

Bijou said...

Liste icin tesekurler :) Romanlarla aran nasıldır? Roman tavsiyelerinide ogrenmek isterim.

Insalik Tarihi- Alladdin Şenel Tarih-siyaset ve kısmende sosyoloji dalında iyi bir kitap okumak isteyenlere

Oblomov- Nabokov Rus edebiyatinin kanımca bas tacı. Yaklasık 3 yuzyıl once yazilmasina karsin gunumuzde guncellıgını koruyan, butun dıllere ‘oblomovluk’ tabirini kazadirmis essiz kult.

Olume yatmak, bir dugun gecesi ve hayır uclemesi- Adalet agaoglu

Olume surgun- Justin McCharty. Sozde ermeni soykırimini iyice analiz etmek icin. Elin ABD lisi ne de guzel dile getirmis haklılıgımızı.

Yalan- Tahsin Yucel entel ve entel gecınenlerle dalgasını gecen enfes kitap.

2 haftadir tatildeydim evet, ılk hafta tekne ile gocek, sonra marmaris de tatil yaptim. Sorfe basladim bu sirada ve aklim sorfe de kaldi. Caddebostan da devam etmeyi dusunuyorum simdi, tabi caddebostan sularinda deniz aktivitesi, hele ki sorf gibi suya dusme durumu sik olan bir aktivite ne derece dogru olur bilemiyorum :)

Bijou said...

nabokov diiil goncarov :)

Anonymous said...

Arkadaşlar biri bana embesil insnaların olmadığı bi yer tavsiye etsin, oraya iltica talebinde bulunucam!!

Akıl üstüne kadeh kaldırdıktan sonra akılsızlığın alasıyla karşılaşıyorum!!

Müşterimin teki şu an beni krize sürükledi!

Niye bu memlekette haddinden fazla kendini akıllı sanan salak dolu?!!

Biri bana bunu bilimsel yolla açıklarsa, en azından durumu kabullenmeyi öğreneceğim!!!!

Sorry ama gerçekten çıldırdım!

Özge

bliyaal said...

Tansel,

Sen benim maili aldın mı? Wittgenstein senin ilgini çeker bak.

Özge,

Hayrola, ne oldu müşteri ile? Ben hep söylerim memlekete toplama kampı lazım diye. Sen de ilgilenirsin Wittgenstein ile.

Bijou,

Kemal Tahir’den bir ikileme, bir de üçleme:

1) Namusçular

2) Karılar Koğuşu

Ve:

1) Yediçınar Yaylası

2) Köyün Kamburu

3) Büyük Mal

Sabahattin Ali – Kuyucaklı Yusuf (ve bütün hikayeleri)

Paul Auster – Yükseklik Korkusu (Mr. Vertigo)

Jack London – Uçurum İnsanları

London’ın kitabı aslında bir araştırma kitabı. 1900’lerin başlarında Londra’nın doğu yakasındaki işçileri anlatıyor.

Bak bizde sörf ilgisi olduğunu bilmiyordum. :))

Bijou said...

kemal tahir denince aklima ilk gelen devlet ana ve kurt kanunudur.

sebahattin ali'nin sadece kurk mantolo madonna'sini okudum ve ahh ahhha aşk buymuş demek ki dedim.

Bana gore jack london=martin eden'dir. kitabi zaten bir tur biyografi niyetine okudum. demir okce'si de iyidir.

tavsiyelerin icin tesekkurler.

Hamiş: Siten hacklendi galiba. google'a bliyall yazinca, ilk cikan satirda tuhaf bir seyler yaziyor? tıklayinca her sey normal, lakin kontrol etmekde fayda var.

Anonymous said...

Bijou,

Sabahattin Ali'nin tüm kitaplarını oku derim ben! Kürk mantolu Madonna gerçekten süper bi kitap! ama hüzünlü! tüm Sabahattin Ali kitapları gibi! İçimizdeki Şeytan ve Kuyucaklı Yusuf'u da mutlaka oku derim!

Bu arada benim en sevdiğim yazar olan Lawrence Durrell'le henüz tanışmadıysan başlangıç olarak İskenderiye Dörtlüsünü önerebilirim.

Avignon Beşlisi de bunu izlemeli tabi:)

Jean Paul Sartre'nin Özgürlüğün Yolları üçlemesi de süperdir!

Daha çoook kitap var!! inanılmaz ve harika...

Özge

Anonymous said...

Bijou,

Sabahattin Ali'nin tüm kitaplarını oku derim ben! Kürk mantolu Madonna gerçekten süper bi kitap! ama hüzünlü! tüm Sabahattin Ali kitapları gibi! İçimizdeki Şeytan ve Kuyucaklı Yusuf'u da mutlaka oku derim!

Bu arada benim en sevdiğim yazar olan Lawrence Durrell'le henüz tanışmadıysan başlangıç olarak İskenderiye Dörtlüsünü önerebilirim.

Avignon Beşlisi de bunu izlemeli tabi:)

Jean Paul Sartre'nin Özgürlüğün Yolları üçlemesi de süperdir!

Daha çoook kitap var!! inanılmaz ve harika...

Özge

Bijou said...

tesekkurler Ozge :)

Lawrance durrell’in serisini hic duymamistim, netten arastirdim, oldukca ilginc bir dortluye benziyor. Bunlari muhakkak okuyacagim. Sabahattin ali’nin tum eserlerini okumak konusunda da katılıyorum. Bunu da yapmalıyım. Huzne gelince, konu aşk ise acıyı gonullu kabul etmis demektir insan, ‘gelin hem gider hem ağlar’ seklinde sizlanmamak gerek. Sartre’i simdilik sonraki zamanlara birakiyorum cunku kendi sectiklerimle birlikte liste 20’ye yaklasti. Ah birde bunlari hakkıyla okumak icin zaman olsa. Is sonrasi genelde spora giderim, spor sonrasinda insanin uzerine agirlik cokuyor. Geriye bir tek haftasonları kalıyor. Bazen cok kitaplara gomuldugum zamanlarda, garıp bir sucluluk hissi dogar bende ‘gercek hayat disarida, kaldir kafani ve yaşa’ seklinde... ah insanoglu ve kuruntuları :)



Nacızane bır onerı daha yusuf atılgan-anayurt otelı, biraz tutunamayanlar tadindadır.

bliyaal said...

Özge,

Sen Sartre’ın Akıl Çağı’ndan bahsetmişsin. Orada Sartre amcam eşcinsellerden de bahseder, ama ben onları Londra’da bizzat tecrübe ettiğimden o roman artık sarmaz beni :))

Bijou,

Merak etme, dediğini gördüm. Google’da o yazıların çıkmasının nedeni, benim yazdığım “Üslup Meselesi” yazısından kaynaklanıyor. Dinciler ile bir ara başka bir yerde kapıştım da :)) Bana laf eden adamlardan birinin yazdıkları görünüyor Google’da.

* * *
Bakın, ikiniz de Sabahattin Ali’den bahsetmişsiniz. Onun “Değirmen” diye bir hikayesi vardır. Sonunu çok güzel kapatır. Benim en sevdiğim hikayelerindendir.

İşin ilginç yanı, bizim tarihçi bildiğimiz Cemal Kutay’ın ispiyonlaması yüzünden Sabahattin Ali bir ara Atatürk’e hakaretten hapis yatmış.

Anonymous said...

Can,

Mailini aldım. Belki gelirim belki gelmem bilmiom walla. Opportunity cost'a bakar :)

Özge'nin dediği Özgürlüğün Yolları üçlemesi ise bir harikadir. Başka yerlere sürüklemiştir beni. Kesinlikle tavsiye ederim.

Anonymous said...

Önce Cancan,

Akıl Çağı özgürlüğün yolu üçlemesinin kitaplarından sadece biri! Ben bu üçlemeyi de çarpılmıştım, İktisatçı gözüyle de beni teyit etiğin egöre okuyun valla beğeneceksiniz...bunun yanın da bi de Boris Vian okuyun bari Günlerin Köpüğü, çok sıra dışı sürrealist bir romandır ve güzeldir!

Bijou,

İş sonrası ben de spora gidiyorum genelde?? Nereye gitmektesindir merak ettim:))

Ama şu an İmre Kertezs okuyorum yakında bitecek, ayrıca Sadun Boro'dan yelken anıları...süper...benim elimde şu an 30 dna fazla kitap var okunmayı bekleyen...belki de 50!!

Özge

Bijou said...

:)

sports international/ Kadikoy

benimki salon sporlari simdilik. ustumdeki uyusuklugu attiktan sonra insallah caddebostan/ sorf isine baslayacagim.

sen neler yapiyorsun?

Anonymous said...

Bijou,

Ben Hillside Trio'ya gidiyorum! Gerçi son 2 ayda işlerim ve seyahatlerim nedeniyle fazla uğrayamadım ama evvelsi gün yine başladım! cycling ve yüzme favorilerim!

Ben Kalamış'ta istanbul sailing academy de yelkene gidiyorum ayrıca! şu an ara verdim, eylül de tekrar başlıyacağım!

Surf te fena fikir değil ama:))

Özge

Anonymous said...

kuran ı kerimi de okumanızı tavsiye ederim arkadaşlar.

Anonymous said...

Anonim arkadasa:

Kuran'ı okuyalı çok oldu!

Konuşabilmek için bilmek lazım değil mi??

Ama bu vurgulama niye onu anlamış değilim!! Dayatma seziyorum!!

Özge

Anonymous said...

ne dayatmasi ozge hanim, kibarca tavsiyede bulunduk sunun surasinda, sizin gibi entellektule derinligi olan arkadaslarimiza.
bu kadar, kompleksli olmaniza ne luzum var, anlamak mumkun degil. hadi bliyaal arkadasimizin ne mal oldugunu iyice anladik, son donemlerde, ama size bu hircin tavir hic yakismadi dogrusu.
az kompleks, az yara, az kolesterol.
saglikli yasamak icin bunlar sart, unutmayin.
Sami O.

Anonymous said...

Tesekkur ederim.

www.elifsavas.com/blog

Anonymous said...

Bununla ilgili birşey bilen var mı?

http://dbtb.org/

Don’t Block the Blog would like to express its dissatisfaction at the recent development in Turkey where the Turkish Government has been served with a court order to enforce a blanket censorship on the entire Wordpress.com blog hosting website, forcing all Wordpress blogs to become inaccessible to the people of Turkey

bliyaal said...

Selam Elif,

Ben de ancak senin bahsettiğin sitedeki kadarıyla biliyorum. Wordpress’in ne zaman açılacağı da belli değil.

Anonymous said...

Risalei nur kulliyatini da tavsiye edelim, bu cok zeki, cok bilmis arkadaslarimiza.
Sami O.